SMART PROLİVE : DOĞAL BAĞIRSAK FLORA DÜZENLEYİCİ

 

KARMA YEM ENDÃœSTRÄ°SÄ°

Tarih:2009-12-06 00:00:00

1. GÄ°RÄ°Åž
Hayvancılık, tarih boyunca insan beslenmesinde büyük önem taşıyan temel besin maddelerinin üretim kaynağını oluşturmuştur. Bunun yanısıra bitkisel üretim ve endüstri artıkları gibi ürünlerin değerlendirilmesi ve istihdam alanları yaratma gibi ekonomik ve toplumsal işlevlere de sahiptir. Dünya nüfusundaki hızlı artış hayvansal ürünlere olan gereksinmeyi sürekli artırdığından, hayvancılığın ülkelerin ekonomilerindeki yeri ve öneminin giderek artması sonucunu doğuracaktır.

Ülkelerin hayvancılığının gelişmesi yada et, süt, yumurta gibi hayvansal ürünlerin üretiminin arttırılması için, yüksek verimli ırkların kullanılmasının yanısıra, hayvanların besin maddeleri gereksinimlerini yeterli ve dengeli bir şekilde karşılayacak rasyonlarla beslenmeleri gerekmektedir. Yüksek verimli hayvanların
ve özellikle kanatlı kümes hayvanlarının 40’ın üzerindeki besin maddesi gereksinimlerinin bir iki yemle karşılanması olanaksızdır. Hayvanlarda yetersiz
ve dengesiz beslenmeye bağlı sağlık sorunlarının önlenmesi, daha fazla ve daha nitelikli hayvansal ürünler elde edilmesi için hayvan beslemede yeterli düzeyde karma yemlerin kullanımı büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle hayvancılığı gelişmiş ülkelerde, karma yem endüstrisi ve buna bağlı olarak da karma yem üretim ve tüketiminin tarihsel süreç içerisinde büyük gelişmeler gösterdiği bilinmektedir. Bunun yanısıra bu alanda gerçekleşen teknolojik gelişmeler, karma yem endüstrisinin hayvansal üretime katkısını daha da büyük boyutlara ulaştırmıştır.

Bu bildiride, hayvansal üretimde çok önemli bir role sahip olan karma yem endüstrisinin tarihsel gelişimi, Türkiye hayvancılığındaki yeri ve önemi, karma yem üretiminin sorunları, bu sektördeki yasal ve yönetsel düzenlemeler tartışılacaktır.

2. KARMA YEM ENDÜSTRİSİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Yalnızca iki yemin karışımı karma yem olarak kabul edildiÄŸinde, ilk karma yemin ne zaman yapıldığını belirlemek oldukça güçtür. Karma yem üretimi ile ilgili ilk bilgiler 1870 yılına kadar inmektedir. Ä°ngiltere ve Almanya’da ordudaki atlar için “At Bisküvisi” adıyla üretilen yem karışımı ilk karma yem örneÄŸi olarak kabul edilmektedir (Ergül 1994). Amerika BirleÅŸik Devletleri’nde 1885 yılında, mısır, yulaf ve arpanın karışımıyla hazırlanan ilk karma yeme, karmaya katılan üç yemin Ä°ngilizce baÅŸ harflerinin birleÅŸtirilmesinden oluÅŸan “COB Feed” adı verilmiÅŸtir. Amerika’da 1908 yılında buÄŸday, mısır, yulaf, keten tohumu, akdarı vb. yemlerden oluÅŸan bir civciv yemi üretilmiÅŸtir. Yaklaşık aynı tarihlerde Avrupa’da da karma yem üretiminde sade yem formülasyonları ve karma sistemleri kullanılmıştır. Ancak 20.yüzyılda karma yem üretiminin hızla geliÅŸmesi, birçok sorunu da beraberinde getirdiÄŸi için bu sektörün bir disiplin altına alınması gerektiÄŸi düşünülerek, 1916 yılında Amerika BirleÅŸik Devletleri’nde ilk yasal düzenlemeye gidilmiÅŸtir. Benzer ÅŸekilde 1920 yılında da Almanya’da ilk yem yasası çıkarılmıştır (Akyıldız 1979, Ergül 1994).

Ãœlkemizde yem endüstrisinin kurulmasının gerekliliÄŸi 1945’li yıllarda önerilmesine raÄŸmen, ilk yem fabrikası sığır besi yemi üretmek amacıyla 1955 yılında özel bir firma tarafından Ä°stanbul’da kurulmuÅŸtur. BaÅŸarısızlık nedeniyle bu fabrika kısa bir süre sonra kapanmak zorunda kalmıştır. Bundan sonra Toprak Mahsülleri Ofisi tarafından büyük tahıl silolarının artıklarını deÄŸerlendirmek üzere Ä°ngiltere’den 3-6 ton/saat kapasiteli 15 adet yem fabrikası makine ve ekipmanları getirilmiÅŸtir. Ancak, karma yem üretiminin kendine özgü bilgi, teknik ve hammadde gereksinimi olduÄŸu anlaşılınca bu iÅŸin ayrı bir kuruluÅŸ tarafından yürütülmesinin daha doÄŸru olacağı kabul edilerek, 26.11.1956 tarihinde “Yurt hayvancılığının kalkınması, geliÅŸmesi ve veriminin çoÄŸaltılması için gerekli olan tam veya tamamlayıcı özellikte hazır yem üretmek üzere mevcut yem çeÅŸitlerini ve kaynaklarını iÅŸleyip, bu maddelerin tedarik, imal ve ticaretini yapmak ve amaca uygun olarak her türlü tarımsal, ticari ve sanayi teÅŸebbüslere girmek” amacıyla Yem Sanayi Türk A.Åž. kurulmuÅŸtur. Yem Sanayi Türk A.Åž. 1958'’de Ankara ve Konya'’da, 1959'’a Erzurum'da, 1960 yılında da Ä°stanbul'da birer yem fabrikasını iÅŸletmeye açmıştır (Akyıldız 1979, BüyükÅŸahin 1989, Ergül 1994). Yem Sanayi Türk A.Åž., karma yemi hayvan yetiÅŸtiricilerine benimsetmeye çalışırken, özel sektörün de bu alana girmesini saÄŸlamak amacıyla özel sermaye ile iÅŸbirliÄŸi ve ortaklık yoluna gitmiÅŸtir. Bu amaçla 1961-1962 yıllarında TariÅŸ’le Ä°zmir’de, Çukobirlik’le Mersin’de ve özel giriÅŸimcilerle EskiÅŸehir ve Bandırma’da ortak ÅŸirketler kurarak buralarda da yeni yem fabrikalarını devreye sokmuÅŸtur. Kamu ve özel sektör ortaklığı ile kurulan bu fabrikaların çalışmalarının olumlu sonuçlar vermesi, hem Yem Sanayi Türk A.Åž.’nin, hem de özel sektörün bu alana yatırım yapmasını teÅŸvik etmiÅŸtir. Böylece yeni yem fabrikaları kurulmaya ve yem üretimi de artmaya baÅŸlamıştır. Aynı zamanda DoÄŸu ve Güney DoÄŸu Anadolu bölgelerinde yem fabrikalarının açılması ile sektörün ülke genelinde yayılması saÄŸlanmıştır. Ãœlkemizde ilk kurulan yem fabrikaları tam veya yarı ortaklı kamu kuruluÅŸu ÅŸeklinde etkinlik gösterirken, 1964 yılından itibaren özel sektörün de devreye girmesiyle hem üretim teknolojisi, hem de satış koÅŸullarında daha sıkı bir rekabet oluÅŸmaya baÅŸlamıştır (Akyıldız 1979,
BüyükÅŸahin 1989, Ergül 1994, ZincirlioÄŸlu ve ark. 1995). Ãœlkemizde karma yem endüstrisi ile ilgili ilk yasal düzenleme 7.7.1973 tarihinde 1734 sayılı yem yasasının yürürlüğe konulması, bundan 1 yıl sonra da yem yönetmeliÄŸinin yayınlanması ile gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Ayrıca yasa ve yönetmelikteki görevleri yürütmek üzere önce “Yem Tescil ve Kontrol Ä°ÅŸleri Dairesi” ve daha sonra ise “Genel Müdürlüğü” kurularak, karma yem üretiminde fabrika kuruluÅŸundan üretilen yemin kalite kontrollerine kadar her türlü kararı vermede tüm yetkiler bu kuruluÅŸa verilmiÅŸtir. Ancak daha sonra genel müdürlük kaldırılarak bu görev Tarım ve KöyiÅŸleri Bakanlığı bünyesinde Åžube Müdürlüğü düzeyinde yürütülmeye baÅŸlanmıştır. Karma yem nitelik kontrolleri de alışılagelmiÅŸ gıda kontrolleri ile birlikte yürütülmeye baÅŸlanmıştır (Ergül 1994).
Türkiye, hayvancılığı gelişmiş ülkelere oranla yem sektörüne yaklaşık yarım yüzyıl geç başlamasına rağmen gerek teknoloji açısından, gerekse yem kullanma bilinci açısından olumlu gelişmeler göstermiştir (Koca 1996, Karakuş 1998). Ülkemiz yem sektörünün üretim teknolojisi başlangıçta tamamen insan gücüne dayanan manuel bir sistemden oluştuğu halde son yıllarda otomasyona, hatta tamamen bilgisayar denetimli sistemlere doğru hızlı bir geçiş yaşanmaktadır (Büyükşahin 1992).

Ãœlkemizde karma yem sektörü özellikle 1970’li yıllarda önemli geliÅŸmeler göstermiÅŸtir. Yem sektöründeki bu geliÅŸme ve karma yem fabrikalarının sayıları ve kapasitelerine iliÅŸkin bilgiler Çizelge 1’de verilmiÅŸtir.

Çizelge 1. Yıllar İtibariyle Yem Fabrikalarının Sayıları ve Kapasiteleri
Yem Sanayi Türk A.Ş.
Kamu+Özel Sektör Ortaklığı
Özel Sektör Toplam
Yıllar
Fabrika Kapasite Fabrika Kapasite Fabrika Kapasite Fabrika Kapasite
1960 4 56 - - - - 4 56
1965 4 56 4 48 3 30 11 134
1970 6 86 4 48 13 146 23 280
1975 7 172 11 210 29 285 47 667
1980 17 332 13 275 64 1050 94 1657
1985 24 456 14 270 142 2536 136 3262
1990 26 522 3 48 242 4707 271 5277
1995 - - - - 351 8899 357 8899
1998- - - - - 464 11234 464 11234

Not: Fabrika sayısı: adet Kapasite: bin ton/yıl/tek vardiya

Kaynak: Anonim 1998 e, Anonim 1999 f, Koca 1999.

Yem sektöründeki gelişmeye paralel olarak Yem Sanayi Türk A.Ş. önce ortak olduğu fabrikalardaki hisselerini devretmiş, daha sonra da 20.05.1992 ta988 rih ve 3058 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile özelleştirme kapsamına alınmıştır (Gürel 1994). Devlet 35 yılı aşkın bir süredir kurulmasına ve gelişmesine katkıda bulunduğu sektörde istenilen düzeye gelindiğini düşünerek ve liberal ekonominin de bir gereği olarak yem sektöründen tamamen çekilmiştir (Zincirlioğlu ve ark. 1995).

Ülkemizdeki yem fabrikalarının önemli bir bölümünü 5-24 ton/saat kapasiteli
fabrikalar oluÅŸturmaktadır (Ergül 1994). Bugün 450’nin üzerindeki yem fabrikasında
5 milyon tonu aşan karma yem üretimi gerçekleşmektedir. Ülkemizdeki
fabrikaların günümüzde yaklaşık % 50 kapasite ile çalıştıkları düşünülürse Türkiye’nin
11 milyon tonun üzerinde karma yem üretim kapasitesine sahip olduğu
görülmektedir (Anonim 1998 a).

Çizelge 1’de de görüldüğü gibi kurulduÄŸu günden günümüze karma yem
fabrikalarının sayısında ve toplam karma yem üretim kapasitesinde önemli artışlar
sağlanmıştır. Toplam üretim kapasitesi dikkate alındığında karma yem
sanayinde yeterli sayılabilecek bir kapasiteye ulaşıldığı gözlenmektedir. Ayrıca
mevcut fabrikaların 2 yada 3 vardiya çalışması halinde kapasite 30 milyon tonun
üzerine çıkmaktadır ki, bu miktar bugünkü karma yem üretimimizin 6 katı dolayındadır.
Üretim kapasitesinde istenilen düzeye ulaşılmakla birlikte karma yem
kullanımında aynı başarı sağlanamamıştır.

3. TÃœRKÄ°YE’DE KARMA YEM ÃœRETÄ°MÄ° VE KULLANIMI


Hayvansal üretimin en önemli girdilerinin başında yem gelmektedir. Farklı
hayvan türlerine göre değişmekle birlikte hayvancılık işletmelerindeki toplam
giderlerin % 50-80’ini yem giderleri oluÅŸturmaktadır. Bunun da yarıdan fazlasını
hatta tavukçulukta tamamını karma yemler oluşturmaktadır. Bu nedenle hayvancılığın
gelişmesi ve hayvansal üretimin artırılması, diğer etmenler yanında
karma yem sanayi ile yakından ilgilidir.

Dünya karma yem üretimi 1996 yılında 528 milyon ton olup, üretim 1997
yılında 605 milyon tona ulaşmıştır. Ancak, Asya ekonomik krizinin de etkisi ile
1998 yılında üretim yaklaşık % 5 düşerek 575 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.
Dünya karma yem üretimi içerisinde kanatlı hayvan yemleri % 35’lik payla ilk
sırada yer almaktadır. Bunu % 31’lik bir payla domuz yemleri, % 26’lık bir payla
da süt ve besi hayvanı yemleri izlemektedir. Diğer hayvan türleri için üretilen
karma yemlerin miktarı ise toplam üretimin ancak % 8’ini oluÅŸturmaktadır.
Türkiye’de de karma yem üretim kapasitesinde önemli artışlar saÄŸlanmakla
birlikte üretimde istenilen düzeye ulaşılamamıştır. Türkiye ve bazı gelişmiş ülkelerin
karma yem üretimleri incelendiğinde ülkemizde karma yem üretimi ve
kullanımının düşük olduÄŸu görülmektedir. Çizelge 3’de de görüldüğü gibi, nüfus
ve hayvan varlığı bakımından çoğu bizden daha küçük olan bu ülkelerin karma
yem üretimleri dikkate alındığında, Türkiye’den daha yüksek olduÄŸu görülmektedir.
Bu ülkelerde üretilen karma yemlerin yaklaşık % 30’unu domuz yemleri
oluÅŸturmakla birlikte, karma yem gereksinimine etki eden kaliteli çayır-mer’a
alanları ve yem bitkileri üretimi açısından bu ülkelerin oldukça yüksek bir potansiyele
sahip oldukları da unutulmamalıdır.

Çizelge 2. Dünya Karma Yem Üretiminin Yem Gruplarına Göre Dağılımı
1998 Yılı Üretimi
Karma Yem Çeşidi Milyon ton %
Kanatlı hayvan yemleri 201 35
Domuz yemleri 178 31
Süt ve besi hayvanı yemleri 150 26
DiÄŸer yemler 40 8
Toplam 575 100
Kaynak: Anonim 1999 e.

Çizelge 3. Bazı Avrupa TopluluÄŸu Ãœlkeleri ve Türkiye’nin 1998 Yılı Karma
Yem Ãœretimleri
Ülkeler Üretim miktarı (milyon ton)
Fransa 24.1
Almanya 18.9
Ä°spanya 15.3
Hollanda 14.5
Ä°ngiltere 11.7
Ä°talya 11.6
Belçika 6.1
Danimarka 5.8
Türkiye 5.2

Kaynak: Anonim 1999 a, Anonim 1999 b.

Türkiye karma yem üretiminde yıllar itibariyle yavaş da olsa bir artış
sözkonusudur. Ülkemizde karma yem üretiminde yem gruplarına göre dağılım
incelendiğinde, kuruluş yıllarında kanatlı yemlerinin toplam yem üretimi
açerisindeki payının % 60’ın üzerinde olduÄŸu halde, son 20 yıl içerisinde ise
sürekli düşerek, 1998 yılında % 42’ye indiÄŸi görülecektir. Türkiye’de karma yem
üretiminde ana yem grupları ve yıllar itibariyle dağılımı Çizelge 4’de verilmiÅŸtir.

Çizelge 4. Yıllara Göre Türkiye Karma Yem Üretimi ve Hayvan Gruplarına Göre Dağılımı
Kanatlı Kümes
Hayvanları Yemleri
Büyükbaş-Küçükbaş
Hayvan Yemleri
DiÄŸer Yemler Toplam
Yıllar
Ton % Ton % Ton % Ton
1960 3.737 65.0 1.841 32.0 213 3.0 5.791
1970 136.920 63.0 72.468 33.0 8.687 4.0 218.975
1975 319.874 60.0 200.000 38.2 9.877 1.8 529.751
1980 609.703 42.1 834.280 57.6 5.008 0.3 1.448.991
1985 1.167.526 38.4 1.849.016 60.8 25.718 0.8 3.042.260
1990 1.416.110 35.6 2.537.137 63.8 22.835 0.6 3.976.082
1995 1.707.000 38.1 2.749.000 61.3 27.000 0.6 4.483.000
1997 2.126.932 42.9 2.796.851 56.4 35.928 0.7 4.959.711
1998 2.217.391 42.0 2.996.242 56.8 61.917 1.1 5.275.550

Kaynak: Anonim 1998 e, Anonim 1999 f.

Çizelge 5. Türkiye’nin Hayvan Türleri Sayısının yıllara Göre Dağılımı
(bin baÅŸ)
Türler 1980 1985 1990 1995 1998
Tavuk 58.584 61.046 96.676 129.015 236.997
Hindi 2.866 3.315 3.127 3.291 3.805
Sığır 15.894 12.466 11.377 11.789 11.031
Koyun 48.630 42.500 40.553 33.791 29.435
Keçi 19.051 13.336 10.977 9.111 8.057
DiÄŸer 1.031 756 884 670 176

Kaynak: Anonim 1998 e.

Çizelge 5’de de görüldüğü gibi Türkiye’nin tavuk sayısı 1980 yılından 1998
yılına kadar yaklaşık 4 kat artarken sığır, koyun ve keçi sayısında önemli düşüşler
görülmüştür. Son 18 yıllık sürede sığır sayısı % 69, koyun-keçi sayısı ise
% 55 oranında azalmıştır. Ekonomik anlamda kanatlı yetiştiriciliği ancak karma
yem kullanımı ile mümkün olduğu için kanatlı hayvan sayısındaki artışa bağlı
olarak karma yem kullanımında da bir artış gözlenmektedir. Son yıllarda bazı
tavukçuluk işletmeleri kendi yemini kendisi ürettiği için kanatlı yemi üretimindeki
artışın ve toplam karma yem üretimindeki payının Çizelge 4’de belirtilen deÄŸerlerden
daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir. Buna karşın günümüzde büyükbaş
ve küçükbaş hayvan yemlerinin tüketim düzeyi 1989 yılındaki tüketim
düzeyini ancak yakalayabilmiÅŸtir. Bunun baÅŸlıca nedenleri; Çizelge 5’de de belirtildiÄŸi
gibi büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığımızın sayıca azalması, bu
kesimdeki yetiştiricilerimizin karma yem kullanma bilinci ve alışkanlığının yetersiz
olması ve teşvik uygulamalarının kaldırılmasıdır. Nitekim karma yeme teşvik
uygulanan yıllarda bu grupta çok büyük artış sağlanırken, teşvikin kaldırılması
ile gerileme ortaya çıkmıştır (Zincirlioğlu ve ark. 1995).

Karma yem sanayiinde talep yetersizliği nedeniyle sektör % 50 kapasite ile
çalışmaktadır (Ergül 1994, Karakuş 1998). Kapasite kullanımının artırılması için
yeni fabrikaların açılması yerine mevcut fabrikaların kapasite kullanımlarının
artırılması gerekmektedir. Bugün, büyük ve küçükbaş hayvanlarımızın ancak
üçte biri tarafından karma yem tüketilmektedir. Karma yem kullanımının artırılması
ile hem karma yem üretimi, hem de yeterli ve dengeli beslenme ile hayvansal
üretim artırılmış olacaktır (Zincirlioğlu ve ark. 1995, Anonim 1997).

4. KARMA YEM ENDÃœSTRÄ°SÄ°NDE HAMMADDE TEMÄ°NÄ° VE KAPASÄ°TE KULLANIMI Ä°LE Ä°LGÄ°LÄ° SORUNLAR

4.1. Hammadde Temini

Hayvancılık endüstrisine hizmet veren karma yem endüstrisinin temel
hammadde kaynaklarının en önemlileri bitkisel ürünlerdir. Bu ürünler çiftlik hayvanları
için hazırlanan karma yem kaynaklarının yaklaşık % 90’ınını oluÅŸtururlar.
Oransal olarak karma yemlerde daha az kullanılsalarda hayvansal, mineral ve
ileri teknoloji ürünü kimya sanayi kaynakları da karma yem endüstrisinin temel
hammaddeleri olarak büyük önem taşırlar. Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu
gibi ülkemizde de karma yem endüstrisine hammadde kaynağı oluşturan bazı
temel ürünlerin üretimleri yetersiz yada karma yem endüstrisinin istediği kalitede
değildir. Ülkemizde üretim yetersizliği ve ürünlerdeki kalite yetersizliği gibi bazı
nedenlerle temel hammaddeler zorunlu olarak ithal edilmekte ve bu yolla önemli
miktarda döviz kaybı olmaktadır.

Karma yem endüstrimizin hammadde temini konusundaki sorunları, farklı
araştırıcılar (Zincirlioğlu ve ark., 1995; Zincirlioğlu ve Ceylan, 1996; Zincirlioğlu,
1997; Koca, 1998) tarafından ayrıntılı olarak incelenmiştir. Ülkemiz karma yem
endüstrisine hammadde temini konusundaki son gelişmelerin ve sorunların incelendiği
bu bölümde 1998 yılı esas alınmıştır.

4.1.1.Ãœretim-Ä°thalat-Toplam Arz

1998 yılı kayıtlı (Anonim, 1999 a) ve kayıt dışı (kayıtlı üretimin % 33’ü civarında)
üretim değerleri esas alındığında, ülkemizde yaklaşık 7 milyon ton karma
yem üretildiği görülmektedir. Üretilen karma yemlerde kullanılan hammaddelerin
tahmini kullanım düzeyleri, bu hammaddelerin üretim değerleri (Anonim, 1999
b) ve kesinleşen ithalat rakamları (Anonim, 1999 c), hammadde temini açısından
karma yem endüstrimizin 1998 yılı itibariyle durumunu açıkça ortaya koymaktadır
(Çizelge 6).

4.1.2.Bitkisel Kökenli Hammaddeler

Kanatlı karma yemlerinin üretiminde kullanılan başlıca bitkisel kökenli
ürünlerden soya tanesi (tam yağlı soya ve/veya soya yağı üretimi amacıyla),
soya küspesi ve mısır dışındakilerin iithalatının önemli miktarlarda olmadığı
söylenebilir (Çizelge 1). Yurtiçinde üretilen miktarla karşılaştırıldığında karma
yem endüstrisi için mısır ithalinin gerekli olmadığı sonucuna varılabilir. Ancak
ikinci ürün mısırda yaşanan yüksek nem içeriği sorunu, kötü depolama koşullarından
kaynaklanan kalite düşüklüğü ve beraberindeki mikotoksin bulaşıklığı,
özellikle kanatlı karma yemlerinin üretiminde kullanılması zorunlu olan kaliteli
mısırın ithalini zorunlu kılmaktadır. Nitekim kanatlı yemi üretiminde kullanılan
mısırın yaklaşık 2/3’si (700 bin ton) yurtdışı kaynaklıdır. Soya tanesi ve soya
küspesinde dışa bağımlılık daha büyük boyutlardadır. Nitekim 1998 yılı tahmini
üretim değerlerine göre ülkemizde soya tanesi üretimi 40 bin ton, soya küspesi
üretimi ise 70 bin ton civarındadır. Ancak küspenin üretiminde kullanılan soya
tanesinin önemli kısmı da yurtdışı kaynaklıdır. Karma yem üretiminde 1998 yılında
kullanılan soya tanesi 180 bin ton, soya küspesi ise 460 bin tondur. Buna
göre 1998 yılında karma yem endüstrisi soya+soya küspesi gereksiniminin
yaklaşık % 95’ni yurtdışından temin etmiÅŸtir. 1999 yılı için yapılan tahminler, bu
durumun devam edeceğini göstermektedir. Bu bilgiler soya ve ürünlerinde giderek
artan oranlarla dışa bağımlı hale geldiğimizi göstermektedir.

Çizelge 6. 1998 Yılında Karma Yem Endüstrisinde Tahmini Hammadde Kullanımı ve Üretim ile
Kesinleşen İthalat Miktarları
Hammadde Karma
Yemde
Kullanım
(ton)
Hammade
Ãœretimi (ton)
KesinleÅŸen
Ä°thalat (Ton)
Ödenen Döviz (bin US$)
Mısır 1.500.000 2.120.000 769.247 97.514
Arpa 850.000 8.060.000 191.836 17.914
Buğday(+kırık buğday) 580.000 18.765.000 1.720.826 232.101
Yulaf 25.000 280.000 533 136
Çavdar 36.000 253.000 9.988 686
Darı (millet) 8.000 5.300 2.964 448
Soya 180.000 40.000 285.193 78.466
Soya küspesi 460.000 70.000 390.254 88.043
Pamuk toh.küs. 410.000 492.000 - -
Ayçiçeği küs. 480.000 463.000 31.341 4.596
Kolza - 11.000 15.935 4.612
Kolza küspesi 13.000 13.000 - -
Değirmencilik artıkları 1.680.000 2.340.000 20.188
(buÄŸ.kepeÄŸi)
1.269
Tavuk unu 65.000 65.000 - -
Et-Kemik unu 58.000 58.000 - -
Balık unu 60.000 18.000 41.958 32.045
Mermer tozu+DCP 240.000 228.000< 12.062
(DCP)
33.170
Melas 225.000 510.000 - -
Yemlik yaÄŸ 60.000 60.000< ? ?
Yem katkıları+diğer 70.000 ? ? ?

Arpa ve buğday gibi tahıl dane yemleri ile pamuk tohumu ve ayçiçeği küspeleri
gibi bitkisel protein kaynakları, kepek, razmol ve bonkalite gibi değirmen993
cilik sanayi yan ürünlerinin temini konusunda karma yem endüstrisi önemli sıkıntı
ile karşılaşmamaktadır. Bu hammaddelerin önemli bir kısmı ülkemiz kaynaklarından
karşılanmakta olup, toplam miktar içinde ithalatın oranı yok sayılabilecek
düzeydedir. Ancak bu hammaddelerin kalitesi ve standart besin madde
içeriğine sahip olarak temininde önemli sorunlar yaşanmaktadır. Özellikle, buğday
kepeğinin standart olmayan üretimi, yabancı maddelerle aşırı düzeylere
varan bulaşıklığı şikayetlere neden olmaktadır. Öte yandan, küspe üretimindeki
teknolojik aksaklıklar ve hammadde kalitesizliği, bu ürünlerin yem değerini ve
besin madde içeriğini olumsuz yönde etkilemektedir. Ülkemizde satılan küspelerinin
ham protein, ham yağ ve ham sellüloz içerikleri oldukça büyük varyasyon
göstermektedir. Ham protein içeriği pamuk tohumu küspesinde % 26-36, ayçiçeği
küspesinde % 26-32, soya küspesinde ise % 43-48 arasında değişmektedir.
Ayrıca bunların üretiminde kullanılan teknolojiye bağlı olarak besin maddelerinin
sindirilme derecelerinde önemli azalmalar oluşabilmektedir. Bu durum
özellikle soya küspesinde oldukça büyük önem taşımaktadır. İthal edilenler de
dahil olmak üzere üreaz ve anti-tripsik faktör aktivitesi ve protein sindirilebilirliği
açısından istenilen kalite değerlerine sahip olmayan soya küspeleri, kanatlılarda
beslenme sorunlarına neden olmakta ve özellikle etlik piliç üretiminde kayıplara
yol açmaktadır.

Enerji kaynağı olarak pelet bağlayıcı, tozmayı önleyici ve yemin lezzetini
artırıcı etkileri nedeniyle karma yemlerde kullanılan diğer bir bitkisel kökenli
hammadde olan melasın üretiminde de yetersizlik sözkonusu değildir. Ancak
şeker endüstrisinin piyasaya yıllık anlaşmaya bağlı olarak melas vermesi, üretim
planlaması yapamayan bazı fabrikaları zorlamaktadır. Karma yem endüstrisinde
temelde enerji kaynağı olarak kullanılan ve yapısı ağırlıkla bitkisel kökenli
olan yemlik yağ üretimi de yeterli değildir. Yağ ve sabun sanayi için yurtdışından
ithal edilen ham yağlar ile ülke içinde üretilen veya yurtdışından ithal edilen
yağlı tohumlardan elde edilen ham yağlar ve doğrudan ithal edilen yemlik yağlar,
tüketime sunulan yemlik yağların ana kaynaklarıdır. Diğer önemli hammaddelerde
olduğu gibi karma yem endüstrisinin gereksinmesini karşılayacak düzeyde
ülkemizde üretilen bu kaynakta da zaman zaman sorunlar yaşanmaktadır.
Özellikle peroksit değeri ve tortu açısından kalitesiz yağlar kanatlılarda yağ
kaynaklı bazı beslenme sorunlarının oluşmasına neden olabilmektedir.

4.1.3. Hayvansal Kökenli Hammaddeler

Karma yem endüstrisi için en önemli hayvansal kökenli yem hammaddeleri;
balık unu, et-kemik unu ve tavuk unudur. Özellikle balık unu üretiminin yetersiz
oluÅŸu nedeniyle gereksinmemizin % 70’i yurtdışından temin edilmektedir.
Yurtiçi ve yurtdışı kaynaklardan sağlanan balık unlarında hammadde ve üretim
teknolojisine bağlı olarak sürekli kalite sorunları yaşanmakta olup, özellikle ham
protein içeriğinde (% 63-67 / % 70-73) ve sindirilebilirliğinde geniş varyasyonlar gözlenmektedir.
Öte yandan, hayvansal protein kaynağı olan tavuk ununun üretimi ve kul994
lanımı son yıllarda artmıştır. Kaliteli bir protein kaynağı olmasa da tavuk ununun
kanatlı karma yemlerinde ekonomik nedenlerle kullanımı giderek yaygınlaşmıştır.
Ancak kanatlı karma yemlerinde tavuk unu kullanımını, hijyenik koşullara
uyulmadan elde edilmesi, sindirilebilirliğinin oldukça düşük olması, yüksek yağ
içeriği nedeniyle oksidasyona açık olması ve besin madde içeriğinde (% 55-63
ham protein, % 12-28 ham yağ) bir standardının olmaması sınırlandırmaktadır.
Yine tamamı yurtiçi üretimle temin edilen diğer bir hayvansal kökenli yem hammaddesi
et-kemik unudur. Ülkemizde belli düzeyde üretilebilen bu kaynaktaki
sorun da tavuk ununa benzemektedir. Nitekim % 28-46 ham protein ve % 28-47
ham kül, % 12-17 ham yağ gibi çok değişken besin madde içeriğine ve sindirilebilirliğine
sahip olarak üretilen bu ürünün üretiminde standartlara uyulmayışı,
mikrobiyolojik açıdan güvenilir bir kaynak olmayışı ve zaman zaman üre ile bulaşık
olması, karma yem endüstrisi için sorun oluşturmaktadır.

4.1.4. DiÄŸer Hammaddeler

Bitkisel ve hayvansal kökenli ana girdilerin yanında karma yem endüstrimizde
değişik orijinli diğer hammadde kaynakları da önemli yer tutmaktadır.
Karma yemlerde temel kalsiyum kaynaklarından biri olan mermer tozunda iç
üretim yeterli olmakla birlikte, kaliteli fosfor kaynağı üretiminin yetersizliği nedeniyle
önemli miktarda DCP ithalatı yapılmaktadır. Yerli ve ithal DCP kaynaklarında
zaman zaman kalite sorunları yaşanmakta ve kanatlılarda düşük biyolojik
yarayışlılığa veya flor zehirlenmesine bağlı bir dizi sorunlar gözlenebilmektedir.

4.1.5. Hammadde Temininde Gerekli Düzenlemeler

Yukarıda da açıklandığı gibi karma yem endüstrisinin hammadde temini ve
kalitesi konusundaki sorunlarının çözümü için günümüze yeterli adım atılamamıştır.
Özellikle büyük oranda döviz kaybına yol açan mısır, soya, soya küspesi
ve balık ununun yeterli miktar ve kalitede üretimi yada alternatif hammadde
kaynaklarının devreye sokulması öncelikli konular olarak yer almaktadır. Ülkemizde
soya ve ürünleri kullanımı her geçen yıl artarken soya rekoltesi düşmektedir.
Bunda mısır/soya paritesinin mısır lehine gelişerek birim alandan soyaya
oranla çok daha fazla kar edilmesinin payı büyüktür (Karakuş, 1998). Alternatif
bitkisel protein kaynağı olarak kanola ve kanola küspesi üretiminin de acilen
gözden geçirilmesi gerekmektedir.

Karma yem endüstrisinde kullanılan tahıllara alternatif olabilecek diğer bir
önemli kaynak da tritikaledir. Besin değeri açısından buğdaya benzeyen tritikale
kıraç ve eğimli arazilerde çavdardan daha yüksek verim vermektedir. Karma
yem endüstrisi için alternatif hammadde kaynaklarının ve soya ekiminin Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı tarafından destekleme kapsamına alınarak, sözleşmeli
üretim uygulamasına geçilmesi gerekmektedir. Özellikle soya açısından bu uygulama
çok büyük önem taşımaktadır. Bunun yanısıra kısa dönemde soya ve
ürünlerinde dışa bağımlılığın azaltılması için soyaya alternatif özel protein (yüksek
proteinli/düşük selülozlu pamuk tohumu küspesi, ayçiçeği küspesi, kanola
küspesi) kaynaklarının üretimi için ülkemizde yürütülen AR-GE faaliyetlerine de
destek sağlanmalıdır. Bunun yanısıra ikinci ürün mısırda, hastalıklara ve küf
mantarları oluşumuna karşı özel bir mücadele programı ve tohumluk uygulaması
acilen başlatılmalıdır.

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin daha fazla balık unu üretimine geçebilmesi
için gerekli önlemler alınmalıdır. Karma yem endüstrisi açısından önemli
olan hayvansal kökenli yem hammaddelerinden et-kemik ununun üretimi sınırlı,
et unu ve kan ununun üretimleri ise yok denecek düzeydedir. Tavuk unu da dahil
olmak üzere hayvansal kökenli tüm hammaddelerin üretimlerinin artırılması
için gerekli destek sağlanmalıdır. Öte yandan, üretimleri sınırlı olan ve üretimlerinde
TSE tarafından tanımlanan standartlara uyulmayan bu tür hammaddelerin
standartlara uygun ve sağlıklı üretimleri sağlanmalı, bu amaçla eğitim ve denetim
faaliyetlerine önem verilmelidir.

Mısır, soya küspesi, balık unu gibi halen ithalatı yapılan yem hammaddeleri
için besin maddeleri ve beslenmeyi engelleyici ve toksik-kanserojenik (dioksin
vb.) maddeler açısından ithalat standartları oluşturulmalı, ithalatta kalite kontrolü
ön plana çıkarılmalıdır. Ülkemiz kanatlı hayvan sektörünü tehdit eden yem
maddelerindeki mikotoksin bulaşıklığı ile daha etkin bir şekilde mücadele edilmelidir.
Özellikle yem maddelerinin ithali ve kullanım aşamalarında diğer analizler
yanında mikotoksin analizleri de zorunlu tutulmalıdır. Bu denetimler için
ithalata konulacak fon ile özel sektöre veya üniversitelere ait tam donanımlı modern
yem kalite-kontrol laboratuvarlarının kurulmasına teşvik ve destek sağlanmalı,
uluslar arası akreditasyon kurumlarınca onaylanmış yetkili laboratuvarlar
olmaları sağlanmalıdır. Öte yandan, yurtdışından ithal edilen genetik olarak değişime
uğratılmış (genetically modified organism, GMO) hammadde (yüksek
yağ içerikli mısır, yüksek lizin içerikli soya vb.) kullanımının, insan ve hayvan
sağlığı açısından araştırılmasına yönelik çalışmaların hızlandırılması ve karma
yem endüstrisinin de bunlardan yararlanması sağlanmalıdır. Ayrıca karma yem
endüstrisi kendi bünyesinde hammadde seçimi ve depolanması ile ilgili eğitim
faaliyetlerine hız vermeli, sağlıklı depolama sistemleri teşvik edilmelidir.
Karma yem endüstrisine verilecek hizmet ve hammadde teminindeki yasal
düzenlemelerin etkinliğinin artırılması açısından Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
bünyesinde yeni düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Özellikle karma yem
endüstrisine götürülen hizmetlerin tek elden ve etkin bir şekilde yürütülebilmesi
ve mevcut dağınıklığın önlenmesi için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde
1734 sayılı Yem Kanunu’nun gereÄŸi olarak “Yem Tescil ve Kontrol Ä°ÅŸleri Dairesi”
acilen yeniden kurulmalıdır. Yurtdışından ithal edilen yem maddeleri ve yem
katkı maddelerinin ithal izni konusunda Tarım ve KöyiÅŸleri Bakanlığı’na görüş
bildirilen kurulun, ithalata izin veren tam yetkili kurul haline getirilmesi gerekir.

4.2. YEM KATKI MADDELERÄ°NÄ°N TEMÄ°NÄ° VE KULLANIMI Ä°LE Ä°LGÄ°LÄ° SORUNLAR

Karma yem endüstrisi, temel hammaddeler yanında yeme katıldıkları zaman
hayvan sağlığını koruyan ve destekleyen, yemlerdeki besin maddelerinin
bozulmasını önleyen, yemden yararlanmayı yükselten, ürün miktarını artıran,
ürünün görünümünü değiştiren, niteliğini etkileyen veya bir başka nedenle ekonomik
yarar saÄŸlayan ve genel olarak “Yem Katkı Maddeleri” adı ile anılan
maddeleri de yemde yaygın olarak kullanmaktadır.

4.2.1. Üretim-İthalat-Kullanım Sorunları

Yem katkı maddelerinin kullanımı ülkemizde yaygın olmakla birlikte üretimleri
yok denecek düzeydedir. Bu maddeler genellikle karma yem üretimi yapan
fabrikalarca veya yem katkı maddesi ticareti yapan firmalarca büyük oranda
saf, konsantre veya premiks olarak yurtdışından temin edilmektedir. Kanatlı
karma yemlerinde büyük oranda ve değişik amaçlarla kullanılan yem katkı
maddelerinin ruminant yemlerinde kullanımları, yasal zorunluluğa rağmen, maliyet
oluşturması nedeniyle vitamin-iz element premiksleri bazında dahi yeterli
düzeyde değildir. Bu durum ruminant yemlerindeki haksız rekabetin temel nedenlerinden
birini oluşturmaktadır. Öte yandan, karma yem sanayi dışında üretici
tarafından da yem ilavesi olarak önemli miktarda premiks kullanımı vardır.
Bu nedenlerle, ülkemizde yem katkı maddelerinin aktif madde bazında sağlıklı
kullanım rakamlarına ulaşmak oldukça güçtür. Ancak 1998 yılı toplam yem katkı
maddeleri kullanımının premiks olarak 70 bin ton civarında olduğu tahmin edilmektedir.
İthal edilmeleri ve ileri teknoloji ürünü olmaları nedeniyle oldukça pahalı
olan bu kaynaklarda da sıklıkla kalite sorunları yaşanmakta, kimi zaman
beyan edilen miktarlarda aktif madde içermedikleri yada enzim-probiyotik gibi
yem katkılarının aktif olmadıkları gözlenmektedir. Aktivite kaybı, nakliye veya
depolama aşamalarında oluşabildiği gibi yem üretimi aşamasında da
peletlemeye bağlı olarak oluşabilmekte ve çoğu zaman kullanımdan beklenen
sonuç alınamamaktadır. Ayrıca yem fabrikalarındaki eğitilmiş teknik eleman
yetersizliği nedeniyle yem katkı maddelerinin kullanımında uluslararası standartlara
uyulmamaktadır.

4.2.2. Yasal ve Yönetsel Düzenlemeler

Yem katkı maddelerinin rasyonel kullanımı konusunda karma yem endüstrisinde
sorunlar yaşanmaktadır. Kullanım zorunluluğu olan bazı yem katkıları ya
hiç kullanılmamakta, ya da düşük-yüksek dozda kullanılmaktadır. Özellikle
ruminant karma yemleri üreten bazı üreticiler, destekleyici yem katkı maddeleri
niteliğindeki ruminant hayvanlar için esansiyel özellik taşıyan vitamin-iz element
premikslerini kullanmamaktadırlar. Bu olumsuzluğun giderilebilmesi ve yem maliyeti
nedeniyle ortaya çıkan haksız rekabetin önlenebilmesi için gerekli önlemler
alınmalıdır.

Öte yandan, son yıllarda yem katkı maddesi adı altında çok değişik ürünlerin
cenneti haline gelen ülkemizde, yem katkı maddelerinin ithalatında yeterli
kontroller yapılmamakta, karma yem üreticileri ve yetiştiriciler tarafından bazı
ürünler ise bilinçsizce kullanılmaktadırlar. Yurtdışından ithal edilen yem katkı
maddelerine ödenen döviz dikkate alındığında, bilinçsiz kullanım sonucunda
ülkemiz açısından önemli ekonomik kayıplar oluşmaktadır. Bu nedenle, yem
katkı maddelerinin ülkemizde satışa sunulmadan önce aktif madde içerikleri
veya aktivite açısından resmi araştırma kuruluşlarında teste tabi tutulmaları
sağlanmalıdır. Ülkemizde kullanılan yem katkı maddeleri konusunda sadece
ekonomik açıdan değil, tüketici sağlığı açısından da sorunlar yaşanmaktadır.
Karma yemlerde kullanımı yasak olan sistemik etkili bazı antibiyotiklerin hala
yaygın olarak kullanıldığı gözlenmektedir. Değişik isimler altında veya kaçak
olarak ithali yapılan bu antibiyotiklerin daha sıkı denetimi yapılmalı, kaçak kullanımların
laboratuvar analizleri ile saptanarak kullanımı engelleyecek yönetsel
ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Öte yandan, Avrupa TopluluÄŸu’nun aldığı
kararlara paralel olarak ülkemizde de etlik piliç karma yemlerinde antibiyotik
kökenli bazı büyümeyi uyarıcı yem katkı maddelerinin kullanımları Tarım ve
KöyiÅŸleri Bakanlığı’nca 30 Haziran 1999 tarihi itibariyle yasaklanmış, sadece
izine baÄŸlı olarak tedavi edici amaçlı “ilaç” olarak kullanımlarına karar verilmiÅŸtir
(Anonim, 1999 d). Ancak, hem hayvan sağlığı ve hem de insan sağlığı açısından
düşük dozlarda yemde kullanımı sürekli sakıncalı olan bu antibiyotiklerin
kullanımlarının denetlenmesinin ne şekilde yapılacağı bilinmemektedir. Bu denetimlerin
yasal bir çerçeve içinde laboratuvar analizleri ile desteklenmesi gerekmektedir.
Ayrıca, büyüme uyarıcı antibiyotiklere alternatif olma özelliğine
sahip, hayvan ve insan sağlığı üzerine olumsuz etkisi olmadığı bilinen doğal
verim artırıcı özellikteki bitki ekstratlarının diğer yem katkı maddelerinde olduğu
gibi resmi araştırma kuruluşlarında test edilme ön koşuluyla kullanımı desteklenmelidir.
Yemlerde mikotoksin bulaşıklığı ihtimali dikkate alınarak mikotoksin bağlayıcı
özelliklere sahip yem katkı maddelerinin (bentonit, zeolit, sepiolit, charcoal
vb. esaslı) kullanım etkinlikleri resmi araştırma kuruluşlarınca test edilmeli ve
kullanımları özendirilmelidir. Ayrıca, karma yemlerde kullanımı zorunlu olan iz
element premikslerinin kaynakları etkin şekilde kontrol edilmeli, biyolojik yarayışlılığı
çok daha yüksek ve premiks içinde etkileşime girmediği bilinen organik
iz element şelatlarının resmi araştırma kuruluşlarında test edilme ön koşulu ile
kullanımı desteklenmelidir.

4.3. KAPASÄ°TE KULLANIMI

Ülkemizde 1998 yılı itibariyle tamamı özel sektöre ait 464 yem fabrikası
karma yem üretimi yapmaktadır. Bu fabrikaların yıllık toplam tek vardiya kapasitesi
11.234.000 ton olup, resmi kayıtlı üretimleri 5.275.550 tondur. Karma
yeme uygulanan KDV oranı ile hammadde ve karma yem ticaretindeki bazı
vergi uygulamaları nedeniyle toplam üretimin % 30-40’ı kadar da kayıt dışı üre998
tim yapıldığı tahmin edilmektedir (Koca, 1999). Buna göre toplam üretimin yaklaşık
7 milyon ton civarında olduğu söylenebilir. Bu rakamlar üzerinden hesaplanan
kapasite kullanımı yaklaşık % 62 olmaktadır. Ancak ülkemizde kapasite
kullanımına ait istatistikler, kayıtlı karma yem üretim miktarları üzerinden hesaplandığından,
istatistiki değerler ile tahmini değerler arasında ciddi farklılıklar
görülmektedir. Öte yandan, kayıtlı miktarlar üzerinden hesaplanan bu değerlerin
de vergi kaygıları nedeniyle gerçeği yansıtmadığı gerçeği yansıtmadıkları söylenebilir.
Kayıtlı üretim ve kayıtlı miktarlar üzerinden Yem Sanayicileri BirliÄŸi’nce
hesaplanan kapasite kullanım oranları yıllar itibariyle Çizelge 7’de sunulmuÅŸtur.
Ççizelgeden de görülebileceği gibi kapasite kullanımı önemli düzeyde düşüktür.
Tahmini değerler üzerinden % 62, kayıtlı değerler üzerinden ise yaklaşık % 47
olarak hesaplanan kapasite kullanımı, karma yem endüstrisinin en önemli sorunlarından
birini oluşturmaktadır. Kayıtlı değerlere göre kapasite kullanımı
1992 yılında % 60.20 iken 1998 yılında % 46.96’ya gerilemiÅŸtir.
Çizelge 7. Yıllar İtibariyle Karma Yem Fabrika Sayısı, Karma Yem Üretimi
ve Kapasite Kullanım Oranları (Anonim, 1999 a).

Yıllar Toplam
Fabrika
sayısı(adet)
Ãœretim
(ton/yıl)
Ãœretim Kapasitesi
(ton/vardiya/yıl)
Kapasite Kullanımı
1992 294 4.324.598 7.172.000 60.20
1993 394 4.606.437 7.472.000 61.60
1995 351 4.483.412 8.899.000 50.38
1996 364 4,502.782 9.200.000 48.94
1997 434 4.959.711 10.516.000 47.16
1998 464 5.275.550 11.234.000 46.96
Karma yem üretim kapasitesi dikkate alındığında, bunun pazarlanabilir
karma yem üretiminin çok üzerinde olduğu açıktır. Karma yem kullanımını yaygınlaştırmadan
veya büyük hacimli ihracat olanakları yaratmadan kapasite kullanımında
önemli bir artışın sağlanması mümkün değildir. Konuyla ilgili olarak
kurulu kapasite toplamı 3 milyon tonun üzerinde olan ve iç piyasaya yönelik
hizmet veren değişik bölgelerimizdeki 69 adet yem fabrikasında yapılan bir anket
çalışmasında, düşük kapasite kullanımına ait nedenler ortaya koyulmaya
çalışılmıştır. Çizelge 3’de verilen anket sonuçlarının ülkemizin geneli için de
geçerli olacağı söylenebilir. Kapasite kullanımındaki düşüklükte değişik etmenlerin
etkisi vardır. Kapasite düşüklüğünün en önemli nedeni, karma yem için
talep yetersizliği olarak bildirilmektedir. Bunda, büyük oranda hammadde pahalılığı
nedeniyle karma yem maliyetinin yüksek oluşu etkilidir. Ülkemizde uygulanan
destekleme fiyatlarından dolayı hammadde fiyatları, Dünya Borsa fiyatlarının
çok üzerinde oluşmaktadır. Hayvancılıktan elde edilen ürünlerin ise oransal
olarak daha ucuz olduğu bir gerçektir. Üreticilerimizin gelirlerindeki yetersizlik
nedeniyle özellikle ruminant hayvanların gereksinim duyduğu karma yemler
yeterli düzeyde mali kaynak aktarılamamakta, ruminant yemlerine gereksinim
olduğu halde iç pazarda talep yetersizliği oluşmaktadır. Kanatlı hayvan sektörü
için aynı tespiti yapmak mümkün değildir. Tamamen karma yemlere dayalı
beslenen kanatlılar için yem talebi ile hayvan potansiyeli arasında denge vardır.
Ancak ihracata yönelik kanatlı yemi üretimi hammadde maliyeti nedeniyle gelişememektedir.
Düşük kapasite kullanımına neden olan diğer bir etmen de haksız
rekabettir. Yem Kanunu’nda tanımlanan besin madde içeriklerine uygun
karma yem üretiminin sağlanması ile haksız rekabet önlenecek, kalite artışı ile
birlikte tüketici güveni kazanılarak yem satışları yükselecektir. Ayrıca hammadde
temininde görülen güçlükler de kapasite kullanımını etkilemektedir. Özellikle
kaliteli üretimi ilke edinen yem fabrikaları kaliteli hammadde sıkıntısı çekmektedirler.
Ayrıca sermaye yetersizliği, hayvancılık sektöründeki krizler, nitelikli eleman
yetersizliği, fiyatlardaki istikrarsızlıklar, enerji kesintisi, üreticilerin karma
yem konusundaki bilgi noksanlığı ve nakliye sorunları, kapasite düşüklüğünün
diğer nedenleri olarak görülmektedir.

Çizelge 8. Karma Yem Endüstrisinde Düşük Kapasite Kullanım Nedenleri
Neden Sayı Oran
Karma yeme talep yetersizliÄŸi 21 21.2
Haksız rekabet 17 17.2
Hammadde temininde güçlükler 15 15.2
Sermaye yetersizliği+hammadde pahalılığı 14 14.1
Hayvancılık sektöründeki kriz 7 7.1
Nitelikli eleman yetersizliÄŸi 7 7.1
Fiyatlardaki istikrarsızlıklar 7 7.1
Enerji kesintileri 4 4.0
Çiftçilerin karma yem konusundaki bilgi noksanlığı 3 3.0
Nakliye sorunları 4 4.0
TOPLAM 99 100.0
(Yurdakul ve ark. 1999).
Kapasite düşüklüğü ile yüksek maliyet kısır döngüsü içine düşmüş karma
yem endüstrimizde olumlu gelişmeler için mutlaka maliyetin düşürülmesi gerekmektedir.
Ya karma yem kullanımına teşvik verilmeli yada yem endüstrisine
Dünya Borsa fiyatlarından hammadde sağlanmalıdır.

5. KARMA YEM ENDÃœSTRÄ°SÄ°NDE TEKNOLOJÄ° Ä°LE Ä°LGÄ°LÄ° SORUNLAR

5.1. Öğütme

Karma yemin en önemli özelliği birden fazla hammaddenin homojen olarak
bir araya getirilmiş olmasıdır. Burada bir araya gelme eldeki hayvanın türü ve
yaşına göre düşünülecek ve bir defada tüketilebilecek yem hacmi için düşünülmektedir.
Bu hacim farklı tür ve yaştaki hayvanlar için oldukça büyük farklılık
göstermektedir. Karma yemden amaçlanan yarara ulaşabilmek için kullanılan
tüm hammaddelerin hayvan tarafından tüketilebilecek bu en küçük hacime sığması
gerekir. Bunun sağlanması da sözkonusu maddelerin çok küçük partiküller
halinde öğütülmesiyle mümkündür.

Karma yem üretiminde kullanılan toplam enerjinin % 55-75’i öğütme iÅŸlevine
ayrılır (Ergül 1999). Bu nedenle maliyet üzerinde bu kadar büyük bir etkiye
sahip olan etmenin gereği gibi uygulanmaması durumunda hayvandan beklenen
yarar sağlanamayacağı gibi gereksiz masraf kaynağını oluşturur. Bu nedenle
kullanılan değirmenin çekiç ve elek özellikleri, havalandırılma durumu ve
yem yeme hızı çok sıkı kontrol edilmeli ve zaman zaman gerekli düzeltmeler
yapılmalıdır. Bu açıdan ülkemizde gereken özenin gösterilmediği söylenebilir.
Öğütme toz formdaki karma yemin hayvana yarayışlılığını etkilediği gibi bu
karışımdan yapılacak pelet yemlerin niteliği üzerinde de önemli farklılıklara neden
olur. Öğütülme derecesi özellikle toz yemin silo, bunker ve yemliklerdeki
akışkanlığı üzerinde belirgin rol oynar. Buna bağlı olarak farklı yapıda öğütülen
yemlerde çok kolay bir şekilde oluşan dehomojenizasyonla homojen tüketimle
ulaşılacak yarar da sağlanamaz.

Öğütme partikül boyutu üzerinde ilk sırada değirmendeki elek delik çapları
ile etkili olur (Ergül 1999; Ergül ve Ayhan 1996). Karmaya girecek her yem için
farklı boyutlarda seçilen elek delik çapları daha sonra uygulanacak karıştırmayı
başarısız kıldığı gibi karmanın hayvanın önüne gelinceye kadar geçen zaman
içerisinde homojenliğinin bozulmasına da yol açar. Bunun da ötesinde eleklerin
gereğinden fazla aşınmış olması öğütülen materyali unlaştırır ve oluşan aşırı
ısınma ile yemdeki bazı etkin maddelerden yararlanma da düşer.
Karma yem hammaddelerinin öğütülmesi, karışımın homojen olmasının bir
ön koşulu olması yanında yemden daha yüksek düzeyde yararlanmanın da bir
gerçeğidir. Öğütülerek boyutları küçültülen yemin yüzey alanı genişleyip sindirim
enzimlerinin etkisine daha açık hale gelmektedir. Böylece kısa zamanda
fazla miktarda besin maddesi sindirilerek kana geçmektedir. Ancak küçülen
partikülerin barsak içerisindeki hareketlerinin daha hızlı ve organizmayı terk edilişlerinin
daha çabuk olduğu da unutulmamalıdır.

Öğütme yemlerdeki iştah açıcı bazı yağ asitlerinin açığa çıkmasına neden
olmasıyla da tüketim ve yararlanma üzerinde etkili olur. Bu şekilde daha sevilerek
tüketilen yemler sevilmeyenlerin de tüketimini sağlayarak bunlardaki besin
maddelerinden daha fazla yararlanma olanağı sağlar.

5.2. Karıştırma

Karma yem üretiminde karıştırma elde edilen ürüne ismini veren bir olaydır.
Bu bakımdan başarılı olmanın ilk koşulu karıştırılacak hammaddelerin
partikül olarak mümkün olduğunca küçük ve eşit boyutlarda olmasını sağlamaktır.
İşte bu noktada değirmenler ve öğütme işlevi büyük önem kazanır. Ayrıca
kırılarak daha küçük parçalara ayrılan hammaddeler oluşan pürüzlü yüzeyler
nedeniyle birbirlerine tutunarak karışımın uzun süre homojen kalmasına yardımcı
olurlar.

Karıştırma partiküllerin eşit boyutlu olmaları yanında karıştırma müddetinden
de önemli ölçüde etkilenmektedir. Bilindiği gibi homojenlik, karıştırma başlangıcından
belli bir süre sonra kabul edilebilecek bir sınıra ulaşmakta ve daha
uzun devam eden karıştırmalarda olay yine başlangıç durumuna dönebilmektedir.
Bu nedenle karıştırıcı tipine ve karıştırılan hammaddelerin fiziksel özelliklerine
göre en uygun karıştırma müddeti belirlenerek uygulanmalıdır. Ancak kimi
fabrikalarda günlük sipariş miktarına göre karıştırma süresinin kısaltılması şeklindeki
uygulamaların varlığı da karma yem endüstrimizin güvenilirliğini önemli
ölçüde azaltmaktadır (Ergül vd. 1988).

Karıştırmadan amaç eldeki hayvanlar için belirlenmiş yem hammaddelerinin
her lokma içinde belirlenen oranlarda tüketimini sağlamaktır. Karıştırma ile
ulaşılması istenen diğer bir amaç koku, tat ve miktar nedeniyle tek başına tüketilemeyen
bazı değerli yem hammaddelerinin de (balık unu, ön karışımlar gibi)
tüketimini sağlamaktır. Karışım istenildiği şekilde olmadığında bu amaçlara ulaşılamayacak
ve hayvanlar tek yem tüketmiş gibi etkileneceklerdir.

Yem karmalarının hazırlanmasında seçilen hammaddeler birbirlerinin besin
madde eksikliklerini kapatabildikleri ölçüde başarıya ulaşılır. Ancak burada
asıl önemli olan farklı yemlerden gelen bu besin maddelerinin beraber tüketilmeleri
ve besin yapı taşlarının da (Aminoasitler, Monosakkaritler ve Yağ asitleri)
organizmada sentez yapılacak ortamda aynı zamanda hazır bulunabilmeleridir.
Homojen karışım besin maddelerinin aynı zamanda beraberce tüketilmelerine
olanak veren bir olaydır. Böylece eş zamanlı sindirilebilen bu maddeler
sentez yapılacak ortamda aynı zamanda bir araya gelerek daha fazla miktarda
ve daha nitelikli ürün oluşumunu sağlarlar (Ergül, 1999; Ergül, 1984).

5.3. Peletleme

Peletleme toz yemlerin daha rahat ve sevilerek tüketimini sağlayan bir uygulamadır.
Bu arada bu yolla yem hammaddelerinin homojen tüketilmeleri de
daha güvenli hale getirilir. Özellikle kanatlılarda seçerek yem tüketme şeklindeki
olumsuzluklar yemlerin peletlenmesiyle engellenir. Ancak bu işlemin yem fabrikalarına
bir yük getirdiği, bunun da hayvan yetiştiricisine yem fiyatı üzerinden
aktarıldığı gözönünde tutulmalıdır. Pelet yem kullanımı ülkemizde tam olarak
gelişmemiştir. Buhar üretimi melaslama ve preslemedeki bazı zorluklar karma
yem fabrikalarını konudan uzaklaştırırken hayvan yetiştiricisi de başlangıçta
ödeyeceği bir miktar fazla paradan çekinerek, örneğin etlik piliç yetiştiriciliğinde
6 haftalık besi süresinde elde edeceği net % 10 daha fazla canlı ağırlık kazancından
yoksun kalmaktadırlar (Ergül, 1999).

Pelet yemin kalitesi dendiğinde, yemin kimyasal içeriğinden çok peletin
formu ve bu formu koruyabilirliği anlaşılmalıdır. Fabrikayı terketmeden henüz
ambalajda iken ufalanan peletlerin toz yemden farklı etki yapması beklenmemelidir.
Bu nedenle pelet yem üretirken kullanılan buhar veya partikül tutucu maddeler
miktar olarak gereken ölçülerde tutulmalı, bunların az oluşu kadar fazla
oluşlarının da peletlerde ufalamaya neden olabileceği gözönünde tutulmalıdır.
Ayrıca pres çıkışı uygulanan soğutma işleminde de en uygun yöntemin seçilmesine
özen gösterilmelidir (Ergül, 1998).

Pelet yemler, toz yemlere göre birim hacimdeki enerjiden daha fazla bir yararlanma
sağlar. Bu yararlanmada belli miktar yemi tüketebilmek için hayvanın
daha az enerji tüketmesinin büyük payı vardır.

Pelet yemin besin maddelerinden yararlanma açısından en büyük katkısı
üretim esnasında oluşan ısınma ile bazı enzim inhibitörlerinin ve istenmeyen
maddelerin etkisiz hale getirilmesidir. Ayrıca oluşan bu ısınma nişastadan ve
dolayısıyla yem enerjisinden daha yüksek düzeyde yararlanılmasını da sağlar.
Oluşan karemelizasyon yeme hoş koku verir ve daha zevkle tüketilmesini sağlar.
Buna karşılık bazı vitaminlerin, yeme karıştırılan enzimlerin ve
aminoasitlerin bu durumdan olumsuz yönde etkilenebilecekleri de dikkate alınmalıdır.
Bununla birlikte pelet yemlerin özellikle etlik piliç yetiştiriciliğindeki etkileri
toz yeme göre canlı ağırlıkta % 27 ve yemden yararlanmada da % 17’ye
kadar varan bir iyileşmedir. Bu nedenle yem fabrikalarının sözkonusu yeme
olan ilgiyi olabildiğince artırmaları ülke hayvancılığı ve yem tasarrufu bakımından
büyük önem taşımaktadır.

5.4. Teknoloji Kullanımına İlişkin Genel Değerlendirme

Türkiye’de yem fabrikalarının geliÅŸmiÅŸ alet-ekipman kullanma ve bilgisayarlı
üretime geçme anlamında yeni teknolojileri oldukça yüksek düzeyde kullandıkları
söylenebilir. Ancak üretilen yemin kalitesini artırma ve dolayısıyla
hayvansal organizmada daha etkin değerlendirilmesini sağlayacak şekilde aletekipmanın
düzenli kalibrasyonu, üretilen yemlerin sahada test edilerek elde
edilen sonuçlara göre kullandıkları teknolojinin yenilenmesi gibi konulara yeterli
ilgiyi göstermedikleri de bilinen bir gerçektir. Bunun yanısıra yukarıda sıralanan
klasik teknolojik yöntemlerin yanısıra patmatma, kavurma, mikronizasyon ve
genleştirme fiziksel ve kimyasal ön işlemden geçirilmiş yem hammaddelerinin
kullanılması ve bu tür hammaddelerin sahada kullanımını teşvik edecek ARGE
çalışmaları yapmamaları bu sektörün teknoloji kullanımı anlamında en önemli
eksikliklerini oluşturmaktadır. Bunun da ötesinde bölgesel anlamda özellikle
ruminant hayvanların beslenmesindeki farklılıkları gözönüne alarak farklı nitelikte
yoğun yem karmaları hazırlayacak teknolojik uygulamaların gerçekleştirilmemesi
de önemli bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır.

6. YASAL DÃœZENLEMELER ve KALÄ°TE KONTROL UYGULAMALARI Ä°LE Ä°LGÄ°LÄ° SORUNLAR

Daha önce de belirtildiği gibi kaliteli karma yem üretimini sağlamak, yemi
kullanan tarım işletmelerini korumak ve haksız rekabeti önlemek amacıyla 1973
yılında 1734 sayılı Yem Yasası çıkarılmıştır. Sözkonusu yasaya göre, üretilen
karma yemlerin tamamı tescile tabi tutulmuştur. Ancak 1978-1980 ve 1987 yıllarında
yapılan düzenlemelerle kanatlı karma yemleri yeniden sınıflandırılmış ve
yeni normlar belirlenmiştir. Bu da yeterli olmadığından 1991 yılında ek bir düzenlemeye
gidilerek kanatlı karma yemleri beyana tabi yemler haline dönüştürülüp
hammadde ve karma yemlerde bulunabilecek zararlı maddelerin en çok
miktarları liste halinde verilmiştir (Bekçi, 1992).

Kanatlı karma yemlerinde gerçekleştirilen bu değişimler ruminant karma
yemlerinde henüz sağlanamamıştır. Bu nedenle sözkonusu yemlerin de beyana
tabi hale getirilmesi Avrupa Topluluğu yem mevzuatlarına uygunluğunun temini
açısından önem taşımaktadır. Hayvancılığı gelişmiş ülkelerin yem mevzuatları
incelendiğinde, genellikle yem normlarının bulunmadığı ve sınırlamanın sadece
yem katkı maddelerin ve toksik etkili yemlerin karmalarda kullanımına yönelik
olduğu görülmektedir (Radisson, 1992; Sülflohn, 1994; Koch et al. 1989).
Diğer yandan AT ülkelerinde faaliyet gösteren yem fabrikalarının önemli bir
kısmı ISO 9000 (Uluslar arası Standartlar Organizasyonu Yem Standardı) kalite
standardını almış durumdadır. Bu standarda sahip yem fabrikaları gerek enerji
gerekse ham besin maddeleri ve etkicil maddeler bakımından eksiksiz yem
üretmektedirler. Ülkemizde de bu belgeyi almaya yönelik çalışmaların başlatılması
ve desteklenmesinde yarar vardır.

Ülkemizde karma yem fabrikalarının ürettiği yemlerin denetiminin etkin ve
iyi bir şekilde yapıldığını söylemek mümkün değildir. Üretici tarafından beyan
edilen ham besin maddeleri ve enerji düzeyi tutturulamadığında üretici firmaya
uygulanan yaptırımlar son derece yetersizdir. Nitekim 1734 sayılı kanunun cezai
hükümlerini içeren IV bölümün 12.maddesinde “Beyan ve tescildeki niteliÄŸe uymayan
yemleri satışa arzedenler hakkında 1 aydan 6 aya kadar hapis ve 500
liradan 2.500 liraya kadar ağır para cezasına, hayvan sağlığı için tehlikeli olan
yemleri satışa arzedenler için ise, 3 aydan 1 seneye kadar hapis ve 1.000 liradan
5.000 liraya kadar para cezası ile cezalandırma” öngörülmüştür. Bu cezaların
yetersiz olması üretici firmalar arasında haksız rekabetin yanısıra kalitesiz
yem üretimine yol açmaktadır.

Ayrıca üretici firmaların beyan ettiği ve normlara uygun yem üretilip üretilmediğinin
denetimini etkin ve sürekli bir şekilde yapacak teknik donanıma sahip
laboratuvarlar bulunmamaktadır. Bu denetimlerin yapılması 1734 sayılı yasanın
7.maddesinde Tarım Bakanlığı yetkililerine yılda en az iki defa olmak üzere verilmiştir.
Bu yemlerin denetimlerine itiraz edilmesi durumunda referans
laboratuvarı olarak üniversitelere başvurulması yine ilgili yönetmeliklerde vurgulanmaktadır.
Bir an önce bu denetimleri yapacak laboratuvarların teknik alt
yapı olarak iyileştirilmeleri zorunlu hale gelmiştir. Diğer yandan, ülkemizdeki
yemlerin Metabolik Enerji içeriklerinin belirlenmesinde kullanılan regresyon eşitliklerinin
(Anonim, 1991) yenilenmesi ve olası hatalardan sakınılması da büyük
önem arzetmektedir. Bu konuda AT ülkelerinde Metabolik Enerji’yi daha iyi
tahminleyebilen eşitliklerin bulunduğunu vurgulamak yerinde olacaktır.

7. KARMA YEMDE FÄ°YAT OLUÅžUMU ve PAZARLAMA

7.1. Fiyat OluÅŸumu

Türkiye’de devlet tarafından tarım ürünlerine uygulanan destekleme fiyatlarından
dolayı hammadde fiyatları genellikle dünya borsa fiyatlarının üzerinde
oluştuğu için dış pazarlara yönelik karma yem ticareti sıkışmaktadır. Zira ihraç
olanağı olan karma yemlerin gerek yerli üretim girdilerinde, gerekse ithal girdilerinde
(navlun, sigorta, tahmil/tahliye vd. masrafları ilave edildiğinde) fiyatın çok
yüksek olması nedeniyle dış pazarlarda rekabet şansı kalmamaktadır. Gümrük
vergileri ve fonlar iç ve dış pazar koşulları ile yem sektörü çok fazla dikkate
alınmadan oluşturulduğundan bu sektörde uzun vadeli plan ve program yapmak
mümkün olmamaktadır. Bu nedenle, Türkiye’de yeni geliÅŸen borsaların desteklenmesi
ve girdilerde fiyat oluşumunda ülke gerçekleri dikkate alınarak borsaların
etkili olması sağlanmalıdır (Koca, 1996).

Ayrıca ülkemizde enflasyon oranının yüksek olması ve kredi maliyetlerinin
de doğal olarak bundan etkilenmesi sonucu hammadde temininde karşılaşılan
darboğazların başında, finansman yetersizliği, stok azlığı, arzın yılın geneline
yayılamaması ve istatistiki olarak yakın geleceği bile görememek gelmektedir.
Aslında bütün bunların altında borsa sistemimizin belirli bir güce ulaşamaması
yatmaktadır. Olağan dışı bazı durumlar ve hasat dönemleri hariç hammadde
temininde genellikle istikrarsızlıklar sözkonusudur (Koca, 1996).

Yukarıda sıralanan nedenlerden dolayı Türkiye’de karma yem hammadde
fiyatlarında dalgalanmalar görülmektedir. Bu durum yem fiyatlarında anormal
artış ve buna bağlı olarak yem tüketimi azalmalarına neden olmaktadır. Nitekim
1980-1995 yılları arasında yem fiyatları ortalama 812.7 kat artarken hayvansal
ürün fiyatları 408.4 katı artmıştır. Görüldüğü gibi yem fiyatları hayvansal ürün
fiyatlarına oranla yaklaşık 2 kat artmıştır.

Bunun yanısıra özellikle kanatlı ve balık karma yemlerinde önemli bir role
sahip olan yem katkı maddelerinin büyük bir kısmı ithal edilmektedir. Yem katkı
maddelerinin karma yemdeki oranlarının düşük olmasına karşın, fiyatlarının
yüksek oluşu ve dövize endeksli olması, karma yem maliyetlerinin artışında
önemli rol oynamaktadır. (Anonim, 1998).

Yukarıda da belirtildiği gibi hayvanlardan elde edilen ürünlerin fiyatlarındaki
artışın genellikle karma yem fiyatlarındaki artışa göre düşük düzeyde kalması,
hayvansal ürünlerde bazen zararına satışlara neden olmaktadır. Bu durum üreticiyi
karma yem tüketimini ve dolayısıyle hayvansal üretimi olumsuz yönde etkilemektedir.
Bunun sonucunda bazı üreticilerin üretimden vazgeçmesi nedeniyle
hayvansal ürün üretimi düşmektedir. Hayvancılıkta ürün maliyetleri ile ürün
fiyatları arasındaki ekonomik denge sağlanarak istikrarlı hale getirilmektedir
(Anonim, 1998).

Avrupa Birliği ile Türkiye arasında imzalanan 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi
son dönem protokolüne göre hem karma yem, hem de karma yemin girdileri
Gümrük Birliği kapsamı dışındadır. Avrupa Birliği kendi içerisinde karma yemi
ve girdilerini Ortak Tarım Politikası kapsamında deÄŸerlendirdiÄŸinden “topluluk
ticaretinde öncelikle topluluk malları tercih edilir” kuralı nedeniyle istisnai durumlar
hariç Türkiye’nin bu alanda Avrupa BirliÄŸi’ne ihracat yapması pek mümkün
olmadığı gibi Türkiye’nin Avrupalı karma yem üreticilerinin pazarı olması
tehlikesi her zaman gündemde olacaktır (Koca, 1996).

7.2. Pazarlama

Türkiye’de üretilen kanatlı hayvan yemlerinin hemen tamamına yakını doÄŸrudan
fabrika kanalıyla yetiştiriciye ulaştırılmaktadır. Büyükbaş ve küçükbaş
hayvan yemlerinin yarıdan fazlası ise bayiler aracılığı ile satılmaktadır. Bayiler
aracılığı ile yapılan satışların önemli bir kesimi de vadeli işlem görmektedir.
Yem fabrikalarının bayilere vadeli satış yapması, yem sektörünün sık sık
finansal açıdan sıkıntıya düşmesine neden olmaktadır.

Üretilen karma yemlerin pazarlanmasında belgesiz (kayıt dışı) satışlar sık
görülen uygulamadır. Bunun nedeni girdilerin çoğunda KDV oranı % 1 iken,
karma yemde bu oranın % 8 olması ve ayrıca mali denetimlerin yetersizliğidir.
Kayıt dışı satışların oluşturduğu haksız rekabet piyasada çok ciddi rahatsızlıklar
doğurmakta, kaliteli yem üreten fabrikaları, kalitesiz üretim yapmaya zorlamaktadır
(Koca, 1996).

Karma yem üretiminin artırılmasında pazarlamanın önemi büyüktür. Hayvancılığı
gelişmiş ülkelerde, fabrika personelinin yarıdan çoğu sahada tanıtım
yapmakta, fabrikadaki personel ise üretim, satın alma ve teknik konularda çalışmaktadır.
Türkiye’de yem fabrikalarının sahada çalışan elemanı çok az bulup,
sahada tanım ve pazarlamaya gereken önem verilmemektedir. Özellikle büyükbaş
ve küçükbaş karma yem üretimimiz, hayvan varlığımıza göre oldukça düşüktür.
Bu nedenle yetiştiricilerin hayvan beslemede karma yem kullanımının
gerekliliği ve yararları konusunda bilgilendirilerek karma yem kullanımının artırılması
gerekmektedir. Fabrikaların kendi yemlerinin kalitelerini ve kullanım sonuçlarını
üreticiye aktarması, fabrikalar arası rekabeti artıracağı gibi, daha kaliteli
ve daha fazla üretim yapmalarına yardımcı olacaktır (Zincirlioğlu ve ark.
1995). Bunun yanısıra gerek hayvansal ürünlerin satışında ve gerekse hayvan1006
sal üretimin girdilerinin temininde gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kooperatifler ve
benzeri üretici örgütlerin piyasaya hakim olması halinde, kayıt dışı karma yem
satışlarının kayıt altına alınmasının yanısıra yem kalitesinin geniş bir üretici kesim
tarafından denetlenmesi sonucunda karma yem kalitesinin artırılmasında
önemli mesafelerin alınacağı söylenebilir.

8. SONUÇ

Türkiye’de Karma Yem Endüstrisinin tarihsel süreç içerisindeki geliÅŸmesi
incelendiğinde, gerek teknoloji kullanımı ve gerekse üretim kapasitesi yaratma
anlamında önemli gelişmelerin gerçekleştiği görülmektedir. Ancak, konuya ülkemizde
mevcut hayvan populasyonunun karma yem gereksinmesi açısından
bakıldığında, karma yem üretiminin henüz yeterli düzeyde olmadığı görülecektir.
Ülkemizde kaliteli kaba yem üretiminin de yetersiz düzeyde olduğu gözönüne
alındığında özellikle büyükbaş ve küçükbaş hayvanların gereksinmesinin karşılanabilmesi
için karma yem üretiminin birkaç misli daha artırılması zorunlu olduğu
söylenebilir.

Karma yem endüstrisinin en önemli sorunlarından birisi de hammadde temininde
görülen aksaklıklardır. Diğer sorunlar arasında hammadde fiyatlarındaki
istikrarsızlık ve aşırı artışlar, kalite açısından standart hammadde teminindeki
güçlükler, kimi hammaddeler ve yem katkı maddelerindeki dışa bağımlılık, insan
ve hayvan sağlığı açısından sakıncalı olan yem katkı maddelerinin yemdeki
varlıkları ile verim artırıcı özellikteki katkı maddelerinin etkinlik düzeylerinin denetiminin
yapılabileceği altyapı olanakları ve yasal düzenlemelerin yetersizliği
sayılabilir.

Bunun yanısıra yem fabrikalarında kullanılan klasik teknolojik yöntemlerin
üretilen karma yemlerin hayvansal organizmadaki etkinlikleri ile ilişkilendirilerek
maniplasyonu ve yemlerin hayvanlar tarafından daha yüksek oranda değerlendirilmelerini
saÄŸlayan patlatma, kavurma, mikronizasyon, genleÅŸtirme, kimyasallarla
işleme gibi yeni teknolojik yöntemlerin kullanılmaması da karma yem
endüstrisinin önemli eksikliklerindendir.

Türkiye’de karma yem endüstrisinin çözüm bekleyen bir baÅŸka sorunu da
fiyat oluÅŸumu ve pazarlamaya iliÅŸkindir. Ãœlkemizde yem hammaddelerinin,
dünya fiyatlarının üzerinde olması, işletme sermayesi ve stok yetersizliği, sözleşmeli
hammadde üretim modelinin geliştirilememiş olması, kaliteye göre fiyat
oluşumunun sağlanamaması gibi nedenlerden dolayı karma yem fiyatlarındaki
aşırı artışlar karma yem endüstrisinin gelişmesindeki en önemli dar boğazı
oluşturmaktadır. Fiyat oluşumuna ilişkin yukarıda sıralanan sorunların doğal
sonucu olarak da, kayıt dışı satışların pazarda önemli bir yer tutması, karma
yem üretim ve tüketimini artıracak ve kaliteye göre fiyat oluşumunu sağlayacak
tüketici örgütlenmelerinin yeterli düzeyde olmaması karma yem endüstrisinin
pazarlamaya ilişkin en önemli sorunları arasında sayılabilir.


Türkiye’de karma yem endüstrisine iliÅŸkin burada sıralanan çeÅŸitli sorunların
aşılamayacak nitelikte sorunlar olmadığı açıktır. Karma yem endüstrisini de
kapsayacak biçimde uygulamaya alınacak tutarlı ve istikrarlı tarım ve dolayısıyla
hayvancılık politikaları ile bu sorunların aşılarak, karma yem endüstrisinin özlenen
düzeye çıkarılabileceği düşünülmektedir.

Smart Ürünleri SMART_ProLive_BREEDER Smart_ProLive_Broiler Smart_ProLive_Layer SMART_VITAPLUS Smart VitaPlus bakin_tarim_katalog Tüm ürünleri görmek için tıklayımız.
SUSOFT LIB.Profiler Statistics   0.0277
Total Load Time   Total Loading Time->0.0993
Modul Load Time   Module Bootstrap ->0.0014    Module Config->0.0029   Require Files->0.0193   _init_header Modul->0.0090   _init_footer Modul->0.0006   _init_reklam_sol2 Modul->0.0002   _init_reklam_footer_ust Modul->0.0002   _init_article_detail Modul->0.0070   _init_article_nav_frwd_rwrd Modul->0.0019
Memory   Memory Peak Usage->2621440   Memory Limit->256M   Memory Usage Start->802672   Memory Usage Stop->1887872
Php Info   Php Version->5.6.40   Loaded Ext.->Core, date, ereg, libxml, openssl, pcre, zlib, filter, hash, Reflection, SPL, session, standard, litespeed, bcmath, bz2, calendar, ctype, curl, dba, dom, mbstring, fileinfo, ftp, gd, gettext, i360, iconv, imap, json, exif, mcrypt, mssql, mysqlnd, mysql, mysqli, odbc, PDO, pdo_dblib, pdo_mysql, PDO_ODBC, pdo_sqlite, Phar, posix, SimpleXML, soap, sockets, SourceGuardian, sqlite3, tokenizer, xml, wddx, xmlreader, xmlwriter, xsl, zip, timezonedb, mhash, ionCube Loader, Zend Guard Loader, Zend OPcache,
Total Load Time   Count Included Files->154   Included Files->/home/bakintarim/public_html/mkl_d.php--- /home/bakintarim/public_html/ConfigKlasorYolu/config_ConfigKlasorYolu.php--- /home/bakintarim/public_html/config/config_Klasor.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/suSoft_error_log.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/suSoft_IP_detaylar2.php--- /home/bakintarim/public_html/config/config_hata_ifadeleri.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/main/suSoft_main.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/profiler/suSoft_interface_profiler_base.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/environment/suSoft_interface_environment_base.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/application/suSoft_interface_application_base.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/bootstrap/suSoft_interface_bootstrap_base.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/INIparser/suSoft_interface_configuration_ini_parser_regulator_base.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/environment/suSoft_environment.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/application/suSoft_application.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/application/suSoft_interface_application.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/application/suSoft_interface_application_viewer.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/bootstrap/suSoft_bootstrap_index.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/bootstrap/suSoft_bootstrap_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/bootstrap/suSoft_bootstrap.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/bootstrap/suSoft_interface_bootstrap.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/resources/suSoft_interface_resource_base.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/resource/suSoft_bootstrap_resource.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/resource/suSoft_resource.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/resources/suSoft_interface_resource_adapter.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/base/suSoft_array_collection.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/module/suSoft_interface_bootstrap_module.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/bootstrap/suSoft_interface_bootstrap_default.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/profiler/bootstrapper/suSoft_interface_profiler_bootstrapper.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/bootstrap/suSoft_bootstrap_module.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/suSoft_interface_form_helper.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/formTag/helper/suSoft_interface_form_tag_helper.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/form/suSoft_form_helper.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/helper/suSoft_helper.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/environment/suSoft_interface_environment.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/INIparser/suSoft_application_ini_parser.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/INIparser/suSoft_ini_parser_adapter.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/INIparser/suSoft_interface_ini_runner.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/INIparser/suSoft_ini_parser.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/INIparser/suSoft_interface_parser.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/INIparser/suSoft_ini_section_parser.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/INIparser/suSoft_interface_section_parser.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/adapter/suSoft_adapter_abstract.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/INIparser/suSoft_interface_application_ini_parser.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/INIparser/suSoft_configuration_ini_parser_regulator.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/INIparser/suSoft_interface_configuration_ini_parser_reader.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/INIparser/suSoft_configuration_ini_parser_custom.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/INIparser/suSoft_configuration_ini_parser.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/INIparser/suSoft_interface_configuration_ini_parser_parser.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/INIparser/suSoft_configuration_ini_parser_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/util/suSoft_url.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/frontPageApplicationRunner/suSoft_front_page_application_runner_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/frontPageApplicationRunner/suSoft_front_page_application_runner_abstract.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/moduleConfig/suSoft_interface_module_config_base.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/frontPageApplication/suSoft_interface_front_page_application_base.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/frontPageApplication/suSoft_interface_front_page_application.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/view/suSoft_interface_view.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/decorator/suSoft_interface_decorator_adapter.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/renderer/suSoft_interface_renderer.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/view/suSoft_interface_view_base.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/plugin/suSoft_interface_front_page_plugin_base.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/frontPageApplication/suSoft_interface_front_page_application_decorator.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/moduleConfig/suSoft_interface_module_config.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/profiler/suSoft_profiler_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/profiler/suSoft_profiler_abstract.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/profiler/suSoft_interface_profiler.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/profiler/execTimer/suSoft_interface_exec_timer.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/profiler/execTimer/suSoft_exec_timer_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/profiler/execTimer/suSoft_exec_timer_abstract.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/profiler/memory/suSoft_interface_memory.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/profiler/suSoft_profiler_helper.php--- /home/bakintarim/public_html/config/config_Database.php--- /home/bakintarim/public_html/config/config_onyuz.php--- /home/bakintarim/public_html/config/config_onyuz_login.php--- /home/bakintarim/public_html/config/config_Admin.php--- /home/bakintarim/public_html/config/config_header_Tags.php--- /home/bakintarim/public_html/config/config_form_eleman.php--- /home/bakintarim/public_html/config/config_dil.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/suSoft_interface_error_log.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/suSoft_interface_data_array_kontrol.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/suSoft_SQL.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/suSoft_HTML.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/suSoft_GET_POST_kontrolor.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/suSoft_form_elemanlar.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/suSoft_google.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/suSoft_DIL.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/suSoft_page_visit.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/onyuz/onyuz_moduller_yerlesim.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/onyuz/onyuz_dropshadow_yerlesim.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/Admin/Admin_form_moduller_yerlesim.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/Admin/Admin_GET_POST_kontrolor_yerlesim.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/suSoft_login.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/suSoft_functions.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/frontPageApplication/suSoft_front_page_application_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/frontPageApplication/suSoft_front_page_application_abstract.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/plugin/suSoft_interface_front_page_plugin.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/plugin/suSoft_front_page_plugin.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/plugin/suSoft_front_page_plugin_inline.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/frontPageApplication/suSoft_interface_front_page_application_view_base.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/frontPageApplication/suSoft_front_page_application_view.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/frontPageApplication/suSoft_interface_front_page_application_view.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/header/suSoft_interface_form_header_base.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/form/header/suSoft_form_header_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/form/header/suSoft_form_header_abstract.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/header/suSoft_interface_form_header.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/suSoft_interface_form_element.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/plugin/suSoft_form_header_plugin_inline.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/form/header/helper/suSoft_form_header_helper.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/form/formTag/suSoft_form_tag_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/form/formTag/suSoft_form_tag_abstract.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/formTag/suSoft_interface_form_tag.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/suSoft_interface_form_element_js_event.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/suSoft_interface_form_element_css_inline.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/suSoft_interface_form_element_css_class.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/suSoft_interface_form_element_event.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/suSoft_interface_form_element_name.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/suSoft_interface_form_element_id.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/form/formTag/helper/suSoft_form_tag_helper.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/form/body/suSoft_form_body_tag_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/form/body/suSoft_form_body_tag_abstract.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/body/suSoft_interface_form_body_tag.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/suSoft_interface_form_element_text_direction.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/suSoft_interface_form_element_lang_code.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/suSoft_interface_form_element_xml_lang_code.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/form/body/helper/suSoft_form_body_tag_helper.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/formTag/suSoft_interface_form_tag_base.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/form/body/suSoft_interface_form_body_tag_base.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/bootstrap/suSoft_bootstrap_form_form_tag.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/bootstrap/suSoft_bootstrap_form_body_tag.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/moduleConfig/suSoft_module_config_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/moduleConfig/suSoft_module_config_abstract.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/plugin/suSoft_module_config_plugin_inline.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/decorator/suSoft_decorator_front_page_application_runner_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/decorator/suSoft_decorator_basic.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/decorator/suSoft_interface_decorator_basic.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/renderer/suSoft_renderer_view.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/renderer/suSoft_renderer.php--- /home/bakintarim/public_html/interfaces/renderer/suSoft_interface_render.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/view/suSoft_view_front_page_application_runner_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/view/suSoft_view.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/view/suSoft_view_header_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/decorator/suSoft_decorator_header_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/onyuz/onyuz_header_yerlesim.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/onyuz/onyuz_menu_yerlesim.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/Admin/Admin_urn_ktg_yonetim_yerlesim.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/onyuz/onyuz_urunler_yerlesim.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/onyuz/onyuz_footer_yerlesim.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/onyuz/onyuz_makaleler_yerlesim.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_layout_class/onyuz/onyuz_navigasyon_yerlesim.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/view/suSoft_view_content_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/decorator/suSoft_decorator_content_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/view/suSoft_view_footer_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/decorator/suSoft_decorator_footer_default.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/profiler/decorator/suSoft_decorator_profiler.php--- /home/bakintarim/public_html/lib_class/profiler/renderer/suSoft_renderer_profiler.php---